Siz değerli misafirlerimizi Cuma günü sabah saat 04:00 da Kent Meydanı’ndan başlayarak İzmir istikametindeki duraklardan sizlerle buluşup yola koyuluyoruz. İlk durağımızın olan Geyikli iskelesine doğru yol alıyoruz. Alınan sabah kahvaltısının ardından (ekstra) mitolojide TENEDOS Adası olarak bilinen, Posedion’ un üflediği rüzgarların kıyılarını dantel gibi şekillendirdiği Bozcaada’ya doğru yol alıyoruz. Geyikli iskelesinden yaya olarak bineceğimiz feribotla yaklaşık yarım saat süren bir yolculuktan sonra ulaşacağımız Bozcaada’daki ilk durağımız tüm ihtişamıyla bizleri karşılayan ve Cenevizliler tarafından yaptırıldığı bilinen Bozcaada Kalesi olacak. Burada manzaralar eşliğinde yapılan anlatımlar ve çekilen fotoğraflar sonrası eski Rum Mahallesi (Cumhuriyet caddesi) ve eski Türk mahallesinin (Alaybey mahallesi) ara sokaklarında dolaşırken eski Bozcaada yaşamının izlerini arıyoruz. Bozcaada sokaklarında dolaşırken adanın yerel lezzetlerinden Kavala kurabiyesi, Damla sakızlı kurabiye, Damak çatlatan, Badem lokumu ve adaya özgü reçellerini tatma fırsatı buluyoruz. Tabiki Bozcaada denince ilk akla gelen ve ada topraklarının 1/3 ünü kaplayan üzüm bağlarından elde edilen şarapları yudumlamak ve alışveriş yapmak için şarap atölyelerine gidiyoruz. Adanın eski sokaklarındaki yürüyüş turumuzu bitirdikten sonra rehberimiz tarafından verilen serbest zamanda dileyen misafirlerimiz iskelenin oradan hareket eden minibüsler ile adanın Ayazma plajına gidebilirler. (Ekstra). Verilen serbest zamanın ardından bu şirin Ege adasından ayrılmak için tekrar feribot iskelesinde buluşup Geyikli ’ye doğru hareket ediyoruz Akşam yemeğimiz ve konaklamamız otelimizde olacaktır.
ÖNEMLİ NOT: Bozcaada İçerisine Otobüs Geçişi Yasak Olduğu İçin Aracımız Bizleri Geyikli’de Bırakacaktır. Mevsimsel Yoğunluktan Dolayı Otobüs Gibi Turistik Araçların Adaya Geçişi Yasak Olduğundan Dileyen Misafirlerimiz Kendi İmkanları İle Adayı Minibüsler Eşliğinde Gezebilirler. Ayazma Plajı'na Gitmek İçin İskeleden Kalkan Dolmuşları Kullanabilirler.
Sabah otelde alınan açık büfe kahvaltı sonrası Lobide belirlediğimiz saatte buluşup Ayvalık Limanı'na gidiyoruz. Eski adı CUNDA şimdiki adı ALİBEY adasın da yapacağımız nostaljik gezi ile sizleri eskiye götürüyoruz. Adada bulunan en eski 8 kiliseden en iyi korunarak günümüze gelebilmiş olan Taksiryannis kilisesi (dışarıdan görüyoruz) ve Arnavut kaldırımlarında yürüdüğümüz adada bulunan Rumların yaşadığı taş evler bizi büyülüyor. Dileyen misafirlerimiz Kazdağları'nda Jeep Safari' ye katılabilirler. Lobide belirlediğimiz saatte buluşup Altınoluk'a hareket ediyoruz.. Buradan bineceğimiz jeeplerle Dünya üzerinde Alp Dağları'ndan sonra en fazla oksijen barındıran dağa tırmanışta doğal yollar bize eşlik ederken ilk durağımız milli park giriş kapısı olacak. Seyir tepesinde vereceğimiz fotoğraf molasını takiben mitolojide geçen Ağlayan Çamı görerek rehberimizin anlatımları bizleri geçmişe götürecek. Bir sonraki durağımız Şahin Deresi Kanyonu. Buradaki dağın yukarısından vadi tabanına inen oksijeni hemen fark edecek, vereceğimiz yüzme ve fotoğraf molası sırasında temiz havayı ve çam kokusunu içinize çekeceksiniz. Dere çatı mevkiinde vereceğimiz serbest piknik-öğle yemeği sonrası burada bulunan dağın buz gibi sularının oluşturduğu doğal göletlerde yüzebilirsiniz. Gün boyu temiz dağ havasını içimize çekerek ve binlerce endemik bitki içerisinde yapacağımız yürüyüşler sizlere doyumsuz anlar yaşatacak. Buradaki programımızın ardından otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
Sabah otelde alacağımız kahvaltı ardından Kuzey Ege kıyılarına uzanan turumuza devam ediyoruz. İlk durağımız eski bir zeytinyağı fabrikasından çevrilen Sarıkız Etnoğrafya Müzesi olacak. Burada Kazdağları’nın mitolojisinden tarihine, endemik bitkilerinden, faunasına, zeytini, zeytinyağı, Truva`yı, Antandros`u Türkmenleri, Yörükleri ve yöreden yolu geçmiş önemli kişileri görebileceksiniz. Sonrasında eski bir Rum köyü olan Adatepe Köyü'ne gidiyoruz. Sit alanı olduğu için yıllar önceki görüntüsünü bugün de koruyan köy, sokaklarında gezerken sizleri büyüleyecek dönem filmin de hissettirecek. İşgal yıllarında çok sayıda Rum ailenin gelip yerleşmesiyle Adatepe Köyü, Rum ve Türk kültürünün beraber yaşadığı ve kaynaştığı en eski köylerimizden biri olmasıyla da dikkat çekiyor. İki koca çınarın hükmettiği köy meydanında ki köy kahvelerinde zeytin sütünü de tadabilirsiniz. Bir sonraki durağımız, bu tatlı köyün hemen yanında bulunan, çam ağaçları içerisinden kısa bir yürüme yolu ile yolun sonunda sizleri körfez manzarasının kucaklayacağı Zeus Atları. Dede Tepe üzerinde bulunan Zeus Atları olarak tanımlanan alan, kaya kütlesinin işlenmesiyle oluşturulmuştur ve manzarasıyla meşhurdur. Eminiz bu mükemmel manzarada bulunacağınız fotoğraf kareleri kıskanılası olacak. Bu mükemmel manzaradan ayrılarak bir başka doğa harikası manzaraya ve tarihi öneme sahip Assos’a (Behramkale) gidiyoruz. Assos Antik Kenti, Midilli Adası’nın tam karşısında, eşsiz Ege Denizi manzarasıyla Kuzey Ege’nin özel yerlerinden biri. Ünlü filozof Aristoteles’i ve felsefe okulunu bu topraklarında ağırlayan Assos’un geçmişi MÖ 7. yüzyıla uzanıyor. Midilli’de gelen Methymnalılar ve Aioller tarafından kurulmuş. Yerleşim antik çağlardan bu yana devam ediyor. Bir dönemin zengin liman kenti Assos, günümüzde antik limanı, tapınakları, mavi bayraklı koyları, balıkçı köyleri ile nefis bir kaçış rotası. Sonrasında Bursa’ya ulaşmak üzere yola çıkıyoruz. Sizleri aldığımız noktalara bırakarak vedalaşıyoruz. Başka bir Sevengo Travel etkinliğinde görüşmek dileğiyle...
İlk yorumu siz yapın